Amerika'da doğum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Amerika'da doğum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ocak 2022 Perşembe

Amerika'da doğum- 2 (Covid sürecinde)

 Tekrar merhabalar :)

2016'da Amerika'da yaptığım ilk doğumdan sonra bu bloga yazdığım yazıdan sonra gelen sorular genelde toplamda ne kadar tuttuğuyla ilgiliydi. O yüzden 2. doğumumu da gerçekleştirdikten sonra ilk doğumla aralarındaki farkları ve bu konuyla ilgili birkaç şey yazarak başlamak istiyorum.

- 2016 ve 2021 arasındaki en büyük fark tabi ki Covid oldu, Covid sonrasında Amerika'ya uçuşlar nasıl oluyor, hastanede yabancı hasta kabul ediyorlar mı, aşı şartı var mı, vs vs gibi birçok gündem maddesi eklendi doğum sürecine. 2021 başında açıkçası Amerika'ya doğum için gitme olasılığı bile görmüyordum, birkaç ay sonra yavaş yavaş tekrar araştırmaya başlayınca acaba mı diye düşünmeye başladım

- ikinci en büyük fark ise oğlumdu :) İlk doğumda sadece biz vardık, bu sefer yanımızda bir de 5 yaşındaki oğlumuz olacaktı, doğum-hastane süreçlerinde ona kim bakacaktı, orada kalacağımız 2 ay boyunca nasıl vakit geçirecekti, vs, vs

- Sıkıntılardan biri de kurlardı ;2016'da doğuma gittiğimizde 1 Dolar 2,90 TL iken, 2021'de 1 dolar 8TL olmuştu ve bu maliyetleri çok ciddi oranda arttırmıştı.

- Karşılaştığımız ilk en büyük zorluksa, eşimin Amerika vizesinin bitmiş olmasıydı. Covid'den sonra Amerika Konsolosluğu kapanmıştı ve başvuruları 1 yıldır sadece topluyor ama hiç geri dönüş yapmıyordu. O yüzden 5 yaşındaki oğlumla yalnız gitme olasılığımız vardı. Hamileliğim ilerledikçe acaba oğlumla yalnız gitme gücüne sahip miyim bunu yapabilir miyim orada yalnız idare edebilir miyiz diye çokça düşündüm. Gitmememiz için o kadar çok sebep vardı ki adeta evren bize mesaj gönderiyordu :) Gitmezsek de yıllar sonra bunın pişmanlığını yaşar mıyız diye kafamda deli sorularla birkaç ayı devirdik.

Bu sürede Amerika'da doğum organize eden birkaç firmayla görüştüm, Eşimin Amerika vizesi olmadığı için acaba Kanada olabilir mi diye araştırdım ama Kanada sebebi ne olursa olsun ülkeye tüm girişleri kapatmıştı. Görüştüğüm firmalardan doğuma giden insanların hala olduğunu ve bir sıkıntı yaşamadan ülkeye döndüklerini öğrendim, tek bir sıkıntı vardı, ilk doğumda doğumdan sonra 12. günde Türkiye'de geri dönebilmiştik, ama Covid'den sonra pasaport işlemleri o kadar yavaşlamıtı ki en az 1 ay, hatta 2 ay beklemek gerekiyordu.

En sonunda gözümü kararttım ve eşim olmadan oğlumla beraber gitmeye karar verdim, 2021 Nisan ayında belki de doğru yolda olduğumuza dair kaderin bize bir sürprizi oldu, eşim Amerika'dan 1 yıl sonrasında vize alan ilk insan oldu :) Acenteler bile çok şaşırdı bu duruma, bunu öğrendiğim an 2021'de kızımı kucağıma aldığım andan sonraki en çok mutlu olduğum andır.

Artık gitmeye karar verdiğimiz için ilk iş uçak biletlerini aldım; bu sefer doktor araştırmama gerek yoktu, çünkü ilk doğumumu yapan Dr. Fares Diarbakirli'den çok memnun kalmıştım. Doğumumu yine onunla New Jersey'de yapmak istiyordum. Doğum ne zaman olur, doğumdan sonra ne kadar kalırız belli olmadığı için ben de 16 Mayıs gidiş-16 temmuz dönüş olarak biletleri aldım, dönüş tarihini doğumdan sonraki süreç belirleyecekti.

Doktorum Fares Diarbakerli; ofisinin bağlantısını buraya bırakıyorum;  NJ Best OBGYN.  

bestobgyn@gmail.com adresine mail atıp uluslararası hastaları için doğum paketinin güncel halini öğrendim ve bana hemen fiyatları gönderdiler. 2016'da St Mary's hastanesiyle anlaşmalıydı, 2021'de başka bir hastaneyle anlaştıklarını gördüm ama fiyatlar 2016 ile aynıydı. Doğum fiyatları hakkında bilgi almak isteyenler bu adrese mail atarak güncel fiyatları öğrenebilirler. Ayrıca Amerika'ya gitmeden önce sizden istedikleri testleri de gönderiyorlar, bunları gitmeden önce Türkiye'de yaptırmak gerekiyor yoksa Amerika'da yaptırmak çok daha pahalıya çıkıyor.

Doktordan randevu alırken Türkiye'de henüz bizim yaş grubumuz için aşılanma başlamamıştı ama klinikten hastaneye aşısız da giriş yapıldığını söylediler. Sadece 18 yaşın altında olduğu için oğlumu hastaneye alamayacaklarını söylediler, bu beni biraz düşündürdü ama orada bir şekilde halledecektik artık, eşimin vizesi çıkmıştı ve artık hiçbir şey bana zor gelmiyordu :)

Doktordan bahsetmişken Amerika'daki sistemin Türkiye'dekinden daha farklı olduğunu hatırlatayım. Türkiye'de biz doktorumuza istediğimiz an ulaşıp whatsappta bile yazışabiliyoruz. Amerika'da hiçbir doktor hastasına cep telefonunu vermiyor. Eğer çok acil bir durum olursa hemen hastaneye gitmenizi söylüyorlar, sancınızın gelmesi gibi durumlarda da doktorun ofisine mesaj bırakıyorsunuz ve o size ulaşıyor. 

Dr Fares'in ofisi Birleşmiş Millet ofisi gibi çünkü bekleme salonuna gittiğinizde her milletten insan görebiliyorsunuz. Genelde randevunuz olsa da uzun bir bekleme süreci oluyor, sizi doktorun kendisi görmeden önce, önce idrar testine sonra ultrasona alıyorlar, bunların hepsini ayrı insanlar yapıyor ve en sonunda doktoru görüyorsunuz. 

Uçak biletleri ve doktoru organize ettikten sonra sıra kalacağımız yere gelmişti. İlk doğumumda orada tanıştığımız herkese haber saldık yanında kalabileceğimiz bir aile var mı diye ama Covid sürecinden dolayı aileler de yanlarına birilerini almayı pek istemiyorlardı. O yüzden tek alternatid airbnb oldu, iyi ki de öyle oldu, New Jersey'de Bridgewater'da çok tatlı bir ailenin evinin alt tarafındaki studyo dairede çok rahat ettik ve Bridgewater'ı da çok sevdik.

Amerika'da olmazsa olmaz bir de araba kiralama konusu vardı, kaldığımız yer de hastaneye ve yapılacak herşeye uzak olduğu için gitmeden önce www.enterprise.com adresinden 2 aylığına bir araba kiraladık, havalimanından arabayı alıp direk yerleşeceğimiz eve gittik.

Amerika uçağına binene kadar Covid şartlarında her gün kurallar değişiyor, ülkeler girişleri bir açıyor bir kapıyordu. Gideceğimiz akşama kadar gidebileceğimiz konusunda kesin bir garanti yoktu, en sonunda testlerimizi yaptırdık ve yola çıktık.

Hamilelik sürecinde 32. haftaya kadar uçağa binmekte sıkıntı yok, 32. haftadan sonra doktor onayı gerekiyor, ben de uçağa binmeden önce türkiye'deki doktorumdan uçağa binebilir yazısı aldım, uçağa bindiğimde 35. haftadaydım, Bir hostes yanıma gelip hamileliğimin kaçıncı haftasında olduğumu sordu ve sonrasında maskemizi takıp sorunsuz bir şekilde iniş yaptık.

Dr. Fares beni ofisinde görünce ' Yine mi yalnız geldin?' diye sordu :) Hamilelik süreci boyunca beni kontrollere çağırdı,  İlk doğum sezeryan olduğu için bunu direk sezeryan yapacağını, bir aksilik çıkmazsa 39. haftada bebeği alacağını söyledi. 

39. haftada son kontrolüme gittim ve 2 gün sonrasında bana hastaneye gitmem gereken saati yazdılar. Doğumdan önceki gün de hastanede Covid testi yaptılar. Doğumun olacağı gün sabah erkenden 7 olmadan hastanedeydik, giriş işlemleri yapıldı, sonrasında oğlum ve eşimle hastanein girişinde vedalaştık ve ben doğum için üst kata alındım. Oğlum 18 yaşından küçük olduğu için hastaneye alınmasının yasak olduğunu söylemişlerdi ama hemşireler benim yalnız olmama o kadar üzüldüler ki istisnai olarak doğumdan sonra oğlumun beni ve bebeği görmesine izin verdiler.

Doğumdan önce hemşireler odada kan alıp hazırlıkları yaptıktan sonra beni doğum odasına aldılar, anestezist gelip bana epidural yaptı, yalnız benim o sırada uzun zamandır aç kalmaktan tansiyonum düştü ve hemşirelerin desteğiyle durabildim. Sonrasında içeri doktorum girdi ve 5dakika sürecek olan doğum süreci başladı. Doğuma yalnız girmek değişik bir his oldu benim için ama sonrasında kızımın ağlama sesini duydum ve Fares onu bana gösterip ' she is so cute' dedi, Gerçekten de yanakları pembiş bir kızımız doğmuştu :)

Kaldığım hastanede hemşireler çok yardımcı ve güleryüzlüydü. Hepsine minnettarım, bana yalnız olduğumu hissettirmediler, eşim ve oğlum günde 1 saat ziyaretimize geldiler ve 2. günün sonunda hastaneden çıktık.






20 Ocak 2017 Cuma

Amerika'da doğum notları

Turistik bir gezi olmamasına rağmen Amerika'da doğum yapmak isteyen insanların birçok sorusuyla karşılaştığım için bu yazıyı da eklemeye karar verdim. Amerika'da doğum yapmak isteyip de cesaret edemeyenler için bazı ipuçları vermek isterim...

2016 Ocak ayında hamile olduğumu öğrendikten birkaç ay sonra acaba Amerika'da mı doğum yapsam diye düşünmeye başladım. Tamamen kafamda taslak olarak beliren bu tasarıyı o kadar çok araştırdım ki gitmesem yaptığım onca araştırmaya yazık olurdu. Amerika'da doğum yaptığınızda insanların en çok sorduğu soru ne kadara mal olduğu oluyor ama bence bu işin çok önemli başka bir boyutu var. Ailenizden uzakta doğum yapacaksınız, doğumdan sonra yakınlarınız, arkadaşlarınız sizi ziyarete gelemeyecekler, hamileliğinizin son dönemlerini yine evinizden uzakta alışık olmadığınız bir yerde geçireceksiniz. Doğum sonrasında bir sürü evrak işini takip edeceksiniz, eşinizin desteği çok ama çok önemli olacak, bütün bunları göğüsleyebileceğinizden eminseniz doğum için gidin. Ekonomik boyutu tabi ki çok önemli, bunun için belli bir bütçe ayırmanız gerekiyor. Eğer bir acenta vasıtasıyla gitmek isterseniz fiyatları kalacak yer hariç 20 bin dolar civarında. Seçtiğiniz eyalete göre fiyatlar değişir. Ben bilgi almak için bu fikir kafamda ilk belirdiğinde birkaç acenta ile görüştüm, sonrasında bu işi kendi başımıza halledeceğimizden emin olduktan sonra vazgeçtim.

İlk önce hangi eyalette doğum yapacağıma karar vermem gerekiyordu, ben nedense en başından beri yakın olduğu için New York istemiştim, hem orada birkaç tane türk doktorun olduğunu duymuştum, rahat olur diye düşündüm. Onun dışında Chicago, Texas, Los Angeles için de araştırdım ama sonuç alamadım. Birkaç arkadaşımdan New Jersey'de Ulaş adında bir doktorun olduğunu duymuştum, zaten google'a amerika doğum yazdığınızda o da ilk çıkan sonuçlardandı. Arayıp kafamdaki soruları sordum, ne kadardı, kalacak yerle ilgili yardım ediyorlar mıydı, vs. 2016 için 6000 dolar civarında bir rakam verdiler. Amerika'daki sistem Türkiye'dekinden çok farklı, devlet hastanesi yok, hastanelerle fatura üzerinden pazarlığa oturuyorsunuz. Yabancı hasta olduğunuz için hastane faturasını ödeyecek sigortanız olmuyor ve 100 bin dolar gibi faturalar çıkarıyorlar, tansiyonunuzu ölçseler bundan ekstra para alıyorlar. Doktora ayrı hastaneye ayrı ödeme yapıyorsunuz.

Türk doktorların dışında başka alternatifler de olsun diye yabancı doktorları da araştırdım. Bunun için zocdoc.com sitesine doğum yapmak istediğiniz eyaleti seçip kadın doğum doktorlarını ve onlara verilen puanları görebiliyorsunuz. Boston'da yaşayan bir arkadaşım olduğu için belki onun yanında olmak benim için daha rahat olur diye düşündüm ama yabancı hastalar için bir hastaneyle anlaşması olan bir doktor bulamadım. Bu da hastaneden gelecek tüm sürpriz dolu faturalara hazır olmak demekti, ve biz buna hazır değildik...

Daha önce Amerika'da doğum yapan bir arkadaşımdan doktorunun bilgilerini aldım, New Jersey'de Fares Diarbakirli adında bir doktor buldum, yapılan yorumlar da gayet iyiydi. Ofisiyle yazışıp paket programlarını öğrendim. Türk doktorlarına göre neredeyse yarı fiyatına mal olacaktı, hem de hastane fiyatı normal doğum ve sezeryan için de sabitti, yani ne ödeyeceğim önceden belliydi. Acaba türk doktor olmasının bir avantajı olur mu diye düşündüm ve New Jersey'de bulduğum 2 türk doktordan daha randevu aldım ve hepsiyle görüştükten sonra karar verdim. Artık New Jersey'ye gideceğim belli olmuştu, uçak bileti ve kalacak yer ayarlamam gerekiyordu.

Hamilelikte uçağa biniş kurallarıyla ilgili yanlış bilinen bazı bilgiler var; normal şartlarda 32. haftaya kadar sorunsuz uçabiliyorsunuz. 36. haftaya kadar doktor izin kağıdınızla uçabiliyorsunuz ve bu haftadan sonra hiçbir havayolu şirketi sizi uçağa almıyor. Tabi eğer sizin kaç haftalık olduğunuzu umursarlarsa... Ben 34. haftada uçağa bindim ve doktordan izin raporumu da getirdim. Uçağa bindim ve hiçbir hostes de gelip kaç haftalık olduğumu sormadı... Ama yine de 32'den sonra doktor raporu almak gerekiyor.

Benim gitmeme bir hafta kala malum 15 Temmuz olayları oldu ve Amerika Türkiye'den gelen uçaklara birkaç gün yasak koydu, yasak kalkana kadar uykusuz geceler geçirdim çünkü ya Avrupa ya Kanada üzerinden gitmem gerekecekti, ben gitmeden 3 gün önce uçuşlar tekrar açıldı ama yaşadığım stresin boyutunu anlamam bile...

New York'a indikten sonra kafamdaki diğer soru işareti de ya beni geri gönderirlerse idi çünkü yasal olarak ben buraya doğum yapmaya geldim diyemiyorsunuz. İş için çok sık Amerika'ya sehayate gidiyordum ve her girişimde mutlaka kaç gün kalacağımı ve ne için geldiğimi soruyorlardı. Bu sefer yine iş için geldim diyecektim, hamileliği sorarlarsa da 25. hafta falan diyecektim, beni orada ultrasona sokacak halleri yoktu. Yanıma 10 günlüğüne yaptırdığım otel rezervasyonunu ve dönüş biletinin kopyasını da aldım. Pasaport kontrol sırasına girdim ve makinelere pasaportumu taratıp memurun karşısına geçtim. Ne şanstır ki memur bir tek soru bile sormadan onaylayıp pasaportumu bana geri verdi :) Gidene kadar o kadar çok şeyin stresini yaşamıştım ki neredeyse havalimanında yerleri öpecektim. Yine de hala acaba vazgeçip beni geri çağırırlar mı diye hemen havalimanından çıkmak istedim, bavulumu aldım ve hemen taksiye atlayıp kalağım eve geçtim. Tabi şimdiki aklım olsa hemen uber yüklerdim, taksiye yaklaşık 160 dolar verdim.

Evimiz New Jersey'deydi. New Jersey hamilelik geçirmek için çok güzel bir yer, her yer yemyeşil, kaldığım evin yakınında bir park vardı ve her gün yürüyüşe gidebildim. Bergen outlet merkezi eve çok yakındı ve tüm alışverişimi orada yaptım. Tüm Amerika'da geçerli olan sorun orada da var, arabanız yoksa siz bir hiçsiniz. Ben yalnız gittiğim için eşim gelene kadar sadece doktora kontrole gideceğim gün araba kiraladım. enterprise.com sitesinden rezervasyon yaptığınızda sizi gelip evden bile alıyorlar.

Hemen bir sonraki gün ayarladığım doktor randevuları için araba kiraladım. Sariye Savcı ve Hüseyin Çopur ile görüştüm,ikisi de Hackensack hastanesinde doğum yaptırıyordu ama hastane için anlaşmalı fiyatları yoktu, hastane ne fatura ederse oydu. Bir sonraki gün de Suriye asıllı amerikalı Fares Diarbakirli'ye gittim. O bana gayet içtenlikle Hackensack hastanesinin ben yabancı hasta olduğum için çok büyük faturalar çıkaracağını ve buna hiç gerek olmadığını söyledi. Zaten Amerika'da belli doğum ve bebek bakım standardı vardı ve her hastane bu standardları tutturmak zorundaydı. Boşuna para verme dedi, Onun anlaşmalı oldu St. Mary's hastanesini ziyaret etmemi ve sonrasında karar vermemi istedi. Söylediği gibi yaptım ve doktordan çıkıp hastaneye gittim. Hackensack kadar cancanlı yeni bir hastane değildi ama kötü de değildi. Hemşireler bana kalacağım odaları ve bebeğin tutulacağı yeri gösterdiler. Kafam karışmıştı, fiyat anlamında yarı yarıya fark ediyordu ama doğumda sorun yaşamak da istemiyordum. Birkaç gün düşündükten sonra Dr. Fares'te karar kıldım.

Amerika'daki doktor hasta iletişimi Türkiye'dekinden biraz farklı, biz Türkiye'de doktora istediğimiz zaman ulaşıp whatsapp'ta bile yazışabiliyorken, Amerika'da doktor size cep telefonunu vermiyor. Eğer bir sorununuz varsa ofisi arıyorsunuz, oradan doktorun telefonuna mesaj düşüyor ve o size ulaşıyor. Ben sorunsuz bir hamilelik geçirdiğim için rutin kontrollerim dışında doktora gitmem gerekmedi. Son haftalarda Dr. Fares artık 2 günde bir kontrole gelmemi istedi, 40. haftayı bulmuştuk ama bebeğin geleceği yoktu. 
Amerika'da doğumla ilgili bilinen yanlışlardan biri de bu konuyla ilgili, gitmeden önce herkes bana Amerika'da kimseye sezeryan yapmadıklarından, zorla da olsa mutlaka normal doğum yaptırdıklarından bahsetmişti. Ben 39. haftadayken doktorum bana bebeğin henüz kanala girmediğini ve eğer istersem artık sezeryanla alabileceğini söyledi. Ben normal doğum için beklemek istedim, 40. hafta kontrolümüzde ise artık bebeğin içerideki suyunun azaldığını ve bu riski alamayacağını söyledi doktorum, hemen bu akşam hastaneye girişinizi yaptırın dedi.

Hastaneye girişi gece 12'den sonra yaparsak bir tam gün kazanmış olacaktık o yüzden doktorumuz öyle yapmamızı tavsiye etti. Bütün gün belki gelir diye bekledik, kilometrelerce yürüyüş yaptık, pilates topunun üzerinde zıp zıp zıpladım ama hepsi boşuna çıktı :) Bebek gelmedi ve biz de hastaneye gidip girişimizi yaptırdık. Bizi tek kişilik bir odaya aldılar, burada bana suni sancı verdiler, bu suni sancı denen şey gerçekten çok fena birşey, gerçek doğum sancısını da çekenler suni sancının daha ağır olduğunu söylüyorlar, bence de çok ağırdı, buna rağmen bende hiçbir açılma olmadı. Doktorum bebeği alabileceğini söyledi ama illa normal doğum yapacağım diye tutturunca 2. suni sancıyı verdiler. bu arada çoktan sabah olmuştu saat öğleye yaklaşıyordu. Yine hiçbir değişiklik olmayınca doktorum telefonla artık daha fazla beklemenin bir anlamı olmadığını ve bebeği almanın en iyisi olduğunu söyledi. Bunu duyunca ne kadar üzüldüm anlatamam. Şimdi aradan o kadar zaman geçince neden kendimi o kadar yıpratmışım diyorum tabi ki :)

Sezeryan doğum sonrasında hemşireler hem bebekle hem de benimle o kadar iyi ilgilendiler ki gerçekten Türkiye'de özel bir hastanede olsam bu kadar iyi bakılmayabilirdim. St Mary's hastenesi hemşirelerine ne kadar teşekkür etsem az, yanımda eşimden başka kimse olmadığı için ameliyatlı bir şekilde bebekle uğraşmak beni çok zorlayabilirdi.

Hastanede bebeğin tüm aşıları ve kontrolleri tamamlandı, sarılığı normalin biraz üzerindeydi ama tam üst sınırda olduğu için çocuk doktoru hastaneden çıkışımıza izin verdi ve 2. günde hastaneden çıkışımızı yaptık.

Doğum sonrası süreç aynı zamanda bebeğin pasaport işlemlerinin de paralelde yürütüldüğü bir süreç oluyor. Oğlum Kerem doğduktan hemen sonra henüz hastaneden çıkmamışken pasaport başvurusu için passpor agency'yi telefonla arayıp expedited service, yani hızlandırılmış servis için randevu aldık. Randevuyu en erken 10 sonrası için verebildiler. Bu hızlandırılmış servisin o zaman yaklaşık 60 usd gibi bir maliyeti vardı, bizim doğumdan sonra bekleyecek çok zamanımıyoktu, herşeyin hızlı olmasını istedik. Hastanede hemen doğumdan sonra bir görevli odanıza gelip size Birth Certificate yani bebeğin doğum belgesi için başvurunuzu da alıyor, eğer onlar gelmiyorsa sizin hastane içinde onların ofislerini bulup yanlarına gitmeniz gerekiyor çünkü Birth Certificate çok kritik, pasaport işlemleri için.

Birth Certificate'in çıkması birkaç gün bulabilir dedikleri için hastaneden çıktıktan sonra biz direk olarak doğumun gerçekleştiği hastananenin bağlı olduğu City Hall'e gittik, durumun aciliyeti bildirdik ve hemen Birth Certificate'imizi alabildik. 

Sıra pasaport için gerekli diğer şeylere gelmişti, form doldurulacaktı ve bebeğin beyaz fonlu biyometrik fotografı çektirilecekti. Amerika vesikalık fotograflar CVS gibi marketlerde çekilebiliyor, gerekli her türlü araç var fotografı da siz çekiyorsunuz, ordaki aygıt da fotografın pasaport başvuru için uygun olup olmadığını bildiriyor. Oğlumuzun 5 günlükken vesikalık fotografı vardı :)

Pasaport başvurusu için görüşme vaktimiz geldiğinde New York'a gittik, çünkü New Jersey'ye en yakın Passport Agency orada. Bebeği de mutlaka görmek istiyorlar başvuru esnasında, tüm evraklarımızı teslim ettikten sonra görevli bize işlemin bittiğini ve yarın gelip pasaportumuzu alabileceğimizi söyledi. New Jersey'den New york'a yolculuk arabayla bile olsa bizi yormuştu, New York'ta otopark bulmak da büyük sıkıntı olduğu için bebekle tekrar yola çıkmak bizim için çok zor olacaktı, o yüzden görevliye ağlayan gözlerle yalvardım aynı gün içerisinde vermeleri için, eğer pasaportumuz bugün çıkarsa hemen uçağa binmek istediğimizi bile söyledi, 2-3 dakika süren bir yalvarma sürecinden sonra görevli en sonunda pes etti, tamam öğleden sonra gelip alabilirsiniz dedi:) Passport Agency'nin karşısındaki Starbucks'a yerleştik ve öğleden sonra tekrar binaya gidip pasaportumuzu teslim aldık, süreç sonlanmıştı, Amerika'ya gelmemizin sebebi olan pasaport avucumuzun içindeydi artık, mutluluğumuz satifsizdi :)

Böylece doğumdan sonraki 10. günde pasaportu almış olduk, 12. günde de uçağa binip Türkiye'ye dönüş yaptık.